Sürdürülebilirlik
İklim değişikliği gerçekleşiyor. Otomobil üreticisi olarak, iklim değişikliği sorununun bir parçasıyız ve harekete geçme sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. 2040 yılına kadar tüm değer zincirimizdeki emisyonları azaltarak net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedefliyoruz.
İklim nötr üretim
2025 itibarıyla iklim nötr üretim faaliyetlerine geçmeyi hedefliyoruz. 2008 yılından bu yana tüm Avrupa tesislerimiz hidroelektrik enerjiyle çalışıyor.
2024
Çin
Taizhou üretim tesisi, Çin'deki ilk iklim nötr otomobil fabrikamızdır.
2022
Slovakya
Kosice'de 2026 yılında faaliyete geçecek yeni iklim nötr otomobil fabrikasıyla ilgili planlar açıklandı.
2021
İsveç
Torslanda'daki otomobil üretim tesisimiz ilk iklim nötr otomobil fabrikamız olacak.
2021
Çin
Daqing'deki otomobil üretim tesisinde %100 iklim nötr elektrik kullanılıyor.
2020
Çin
Chengdu'daki otomobil üretim tesisinde %100 iklim nötr elektrik kullanılıyor.
2018
Belçika ve ABD
Ghent ve Charleston'daki üretim faaliyetlerinde güneş enerjisi kullanılmaya başlandı.
2008
Avrupa
Avrupa'daki tüm üretim birimlerimiz %100 yenilenebilir elektriğe geçiş yaptı.
Emisyon raporlamada küresel standart
Doğrudan veya dolaylı olarak sorumlu olduğumuz tüm emisyonların doğru sayımını temel alan gerçek sonuçlar taahhüt ediyoruz. Bu nedenle, uluslararası bir sera gazı hesaplama standardı olan Sera Gazı Protokolü'ne (GHG) bağlıyız.
Elektrikli otomobillerin avantajları ve zorlukları
Elektrikli otomobiller 2040 itibarıyla iklim nötr olma vizyonumuzda önemli bir rol oynuyor ancak yeni zorlukları da beraberinde getiriyor.
Şarj için kullanılan elektrik, fosil yakıtlardan üretildiği sürece elektrikli otomobillerin sağladığı kazanımlar azalıyor. Yenilenebilir elektrikle şarj ise otomobil emisyonunu, kullanım ömrü boyunca önemli ölçüde azaltabiliyor.
Şarj, elektrikli otomobillerin kullanımını da etkliyor. Daha fazla insanın elektrikli otomobillere geçişinin sağlanabilmesi için daha fazla şarj altapısına ihtiyaç var.
Günümüzde insanlar daha uzun menzil ile kendilerini daha güvende hissediyorlar. Uzun menzil için otomobilin toplam yaşam döngüsü emisyonlarını ve fiyatını etkileyen daha büyük aküler gerekiyor.
Bunun karmaşık bir döngü olduğunu biliyoruz, bu sebeple müşterilerimizin yenilenebilir elektrik sayesinde şarja erişimlerini kolaylaştırmanın yeni yollarını bulduğumuzda otomobillerin tam potansiyellerine ulaşacağına inanıyoruz.
Otomobillerimizin yaşam döngüsü analizi
Tamamen elektrikli otomobillerimizin (BEV) iklim üzerindeki etkisi konusunda tam şeffaflığı kurumsal ve sosyal bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu nedenle, 2019'dan beri yeni elektrikli otomobillerimizin her biri için yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) metodolojisi kullanılarak ölçülen karbon ayak izini açıklıyoruz.
Gelecek
Gelecekte Volvo'lar tamamen elektrikli olarak sunulacağından tüm yeni modellerde CO₂ ayak izimiz konusunda şeffaf olmaya devam edeceğimize söz veriyoruz.
Veri şeffaflığı ve iklim hedefleri
LCA'lar, kendi faaliyetlerimizde ve tedarik zincirimizde yoğun karbon içeren malzemeleri ve süreçleri tam olarak belirlememizi sağlayarak iklim hedeflerimize ve gerçek sıfır emisyonlu mobiliteye ulaşmamıza yardımcı oluyor.
Görüşümüz
2040 yılı itibarıyla net sıfır sera gazı emisyonlarına ulaşma hedefimizin birçok zorluğu beraberinde getireceğini biliyoruz ve bu dönüşüm boyunca şeffaf olmak istiyoruz. Sorumlu bir şekilde hareket etmek ve burada Volvo Cars'ta neler olup bittiğiyle ilgilenen herkesin ilerlememizi keşfetmesini ve duruşumuzu bilmesini istiyoruz.
ESG Politikaları ve Pozisyonu bölümündeki kaynakları okuyabilirsiniz bölümüne bakın ve ne yaptığımız hakkında daha fazla bilgi edinin. Ve elbette, yolculuğumuzda bize yardımcı olabileceğini düşündüğünüz uzmanlığa sahip olduğunuzda bizimle iletişime geçebilirsiniz.